Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | a great success n. | büyük bir başarı | ||
The prohibition of the use of carcinogenic substances in cosmetics in the future is a great success for this Parliament. Gelecekte kozmetiklerde kanserojen maddelerin kullanımının yasaklanması bu Parlamento için büyük bir başarıdır. More Sentences |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | have a great success v. | büyük başarı kazanmak |
General | make a great success v. | büyük başarı kazanmak |
General | achieve a great success v. | büyük başarı kazanmak |